Merhaba sevgili okuyucu — bugünkü yazıda iki farklı bakış açısından hareketle bir soru üzerine düşünmek istiyorum: Millî Kütüphane müdürü kim? Aman yanlış anlaşılmasın, sadece ismini almakla kalmayacağız; kurumsal yapı, görev tanımı ve okumamız gereken nice katman var. Ve evet, erkeklerin daha “veri-odaklı” yaklaşımıyla kadınların “toplumsal ve duygusal etkiler” odaklı yaklaşımını yan yana koyarak bu konuyu derinlemesine ele alacağız. Bu iki bakışı karşılaştırmak, hem kurumun görünür yönünü hem de daha derin sosyokültürel açılımını anlamamıza yardım edebilir.
Veri Odaklı Bakış: “Müdür kim?” sorusunun somut yanıtı
Erkeklerin tipik olarak tercih ettiği yaklaşım: “Kimdir?”, “Ne görev almıştır?”, “Hangi kurum altında çalışıyor?” gibi, ölçülebilir ve doğrulanabilir bilgileri ön plana çıkarma. Şöyle ki: 23 Mayıs 2024 tarihli Resmî Gazete kararıyla, Taner Beyoğlu tekrar Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü görevine atandı. :contentReference[oaicite:3]{index=3} Ayrıca Beyoğlu, aynı kurumla ilişkili olarak CDNL (Conference of Directors of National Libraries) Başkan Yardımcılığı’na seçilmiştir. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
Bu bilgiye dayanarak şöyle bir çıkarım yapabiliriz: Millî Kütüphane’nin tek başına “bir müdürü” var diyemeyiz – çünkü kurum 2018 yılında statü değişikliğine gidilmiş, ana hizmet birimi olarak değil, Genel Müdürlük altına alınmıştır. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
Dolayısıyla “Millî Kütüphane Müdürü” sorusu teknik olarak “Millî Kütüphane Başkan/Genel Müdürü kimdir?” sorusuna denk düşebilir. Veri bakış açısıyla şu noktalar öne çıkar:
– Taner Beyoğlu’nun görevi: kütüphane ve yayım hizmetleri genel müdürlüğü düzeyinde.
– Görevi süreci: Resmî atama kararı tarihleri var (örn. 23 Mayıs 2024).
– Kurumsal statü: Millî Kütüphane’nin örgütlenmesi geçmişten farklı; bağımsız başkanlık statüsü kaldırılmış ve genel müdürlüğe bağlanmış durumda.
Bir erkek bakışıyla şunu sormak isterim: Eğer kurumun lideri ve yöneticisi değiştiyse, “müdür kim?” sorusunu sorarken kurumun yapısı da dikkate alındı mı? Yoksa yalnızca hazır isim verildi mi?
Duygusal ve Toplumsal Etki Odaklı Bakış: “Ne anlama geliyor?” sorusu
Şimdi de kadınların sıklıkla yoğunlaştığı gibi — toplumsal bağlam, kültür, erişim, bilgi hakları gibi açılımı ele alalım. “Müdür kim?” sorusunun ötesinde şöyle sorular öne çıkar: Bu kişinin ya da pozisyonun toplum üzerindeki etkisi nedir? Bilgiye erişim eşitliği açısından ne değişiyor? Millî Kütüphane’nin rollerinden biri de ülkenin “ortak kültürel hafızasını” korumaktır. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
Kadın odaklı bir bakışla şöyle deriz:
– Taner Beyoğlu gibi bir yöneticinin yerindeliği önemlidir; çünkü kültür kurumlarının başındaki kişiler sembolik kahramanlardır.
– Kurumların demokratik bilgiye erişim misyonu vardır; yönetici değişikliği bu misyonun doğrultusunda mı ilerliyor yoksa sadece teknik bir atama mı? Örneğin Beyoğlu’nun “dijitalleşme” vurgusu dikkat çekiyor: “Ulusal gazetelerimizin 2023 yılı sonuna kadarki tüm sayılarını dijitalleştirdik…” :contentReference[oaicite:7]{index=7}
– Toplumun her kesimi için bilgiye erişim (coğrafi olarak ulaşılamayan yerler, engelli bireyler vb.) önemli. Bu bağlamda liderin vizyonu toplumsal cinsiyet eşitliği, dil çeşitliliği, kültürel mirasın çoğulcu temsilinde ne durumda?
Buradan şu sorular çıkıyor: Yönetici “kim” olduğunda sadece kurumun işleyişi değişir mi, yoksa halkın bilgi-haklarına erişimi, kültürel eşitlik düzeyi de mi değişir? Ve bir erkek yönetici atandığında — ya da değiştiğinde — toplumsal algıda farklılık oluşur mu?
Karşılaştırmalı Analiz: Veri odaklı mı yoksa etkiler odaklı mı ağır basmalı?
Veri odaklı bakış, “kimin atandığını” netleştirir; bu önemli. Ancak yalnızca “isim” ve “tarih” ile yetinmek, kurumun toplumsal işlevini gözden kaçırabilir. Etkiler odaklı bakış ise aksiyonları, vizyonu, erişim düzeyini tartışmaya açar — ama bazen somut verilere dayanmakta zorlanır.
Örneğin: Taner Beyoğlu yönetiminde halk kütüphanelerinin sayı ve kullanıcı sayısı artmış durumda: halk kütüphanesi sayısı 1 298’e, kullanıcı sayısı 33 milyonu aşmış durumda. :contentReference[oaicite:8]{index=8} Bu hem veri hem etki açısından güçlü bir gösterge. Fakat — bu artış tek başına “bilgiye eşit erişim” anlamına mı geliyor? Alt kırılımları, bölgesel dağılımı, dil/davetsizlik olan grupları kapsayıp kapsamadığını bilmiyoruz.
Dolayısıyla şöyle bir sentez çıkarabiliriz: En verimli yaklaşım, veri odaklı ve etkiler odaklı bakışları birleştirmektir. Sadece kimin olduğu değil, onunla birlikte ne yaptığı ve neyi değiştirdiği önemlidir.
Sonuç ve Okuyucuya Açık Davet
Kısacası: Millî Kütüphane müdürü olarak “Taner Beyoğlu” adı geçiyor — ama bu yalnızca başlangıç noktası. Önemli olan, bu atamanın kurumun ne yöne evrileceğini, bilgiye erişim hakkının ne ölçüde genişletileceğini, kültürel mirasın nasıl korunduğunu ve toplumsal eşitlik açısından ne anlam ifade ettiğini sorgulamaktır.
Ve şimdi size soruyorum:
Sizce bir kültür kurumunun başına “erkek bir bürokrat” atanması otomatik olarak “toplumsal eşitlik” ve “eşit erişim” anlamına mı geliyor?
Atamanın ardından yapılan somut sayısal artışlar (kütüphane sayısı, kullanıcı sayısı) bugünün ihtiyacını karşılıyor mu yoksa niteliğe dair soru işaretleri var mı?
Bilgiye erişim sadece fiziki mekânla mı ilgili yoksa yöneticinin vizyonuyla mı çok daha derinden bağlantılıdır?
Yorumlarınızı duymak isterim — verilerle, hikâyelerle, eleştirilerle… Bu kurum hepimizin ortak hafızası için önemli.