İçeriğe geç

Dünyanın hızı nedir ?

Dünyanın Hızı Nedir? Hızlı Hayat, Yavaş Düşünceler

Dünyanın hızı nedir? Hani şu “hayat bir koşuşturma, her şey hızla geçiyor” dedikleri şey var ya, işte o. Bu yazıyı yazmaya başlarken, aklıma gelen ilk şey, sabah kahvemi içmeye çalışırken cebimden düşen telefon, yanlış yere konmuş anahtarlar ve bir türlü bulamadığım çoraplar oldu. Yaşadığımız hayatın hızını tam olarak kavrayabiliyor muyuz? Ya da biz, hayatın hızını gerçekten hissedebiliyor muyuz?

İzmir’de, 25 yaşında bir genç yetişkin olarak, bazen çok fazla şey düşünüp, kendi kafamı karıştırırken, bazen de gülüp geçiyorum. Ama gelin görün ki, dünyanın hızına kafa yormak bazen öyle bir hal alıyor ki, kendimi en son “koşu bandında koşan ama bir türlü hedefine ulaşamayan bir hamster” gibi hissediyorum.

Hızlı Giden Hayat, Yavaşlayan Düşünceler

Dünyanın hızına dair bir sorgulama yaparken, her şeyin ne kadar hızlı gittiğini fark ediyorum. Mesela, geçtiğimiz hafta sonu arkadaşlarla sahildeydik. Güneş batarken, denizin hafif rüzgarla dalgalanması… Şu an yazarken bile, o anın ne kadar özel olduğunu hissediyorum. Ama o anı düşünürken, telefonumdan gelen “bildirim” seslerini de duyuyorum. Aha, bir WhatsApp mesajı! “Evet ya, dünyadaki herkesin hayatı bu kadar hızlı mı?” diye düşünürken, ne oldu? Telefonu açtım, bir meme gönderildi. Gülüp geçtim, sonra bir bakıyorum, güneş batıyor ve ben hâlâ “Dünyanın hızı nedir?” diye kafa patlatıyorum.

Bazen çevremdeki herkes o kadar hızlı yaşıyor ki, ben bir yerden sonra yavaşladığımı hissediyorum. Ama bir yandan da diyorum ki, “Belki bu hız, hayatın doğal bir parçasıdır.” Gerçekten de, gündelik hayatın bir parçası haline gelmiş olan bu hız, bazen ne kadar istediğimiz gibi kontrol edilebiliyorsa, bir o kadar da kaçırdığımız şeyleri fark etmeye engel oluyor.

“Bu Hızlı Hayatta Ben Ne Yapıyorum?”

Arkadaşım Ahmet’le geçen gün konuştuk. Hani her zaman deriz ya, “Hayat hızla geçiyor” diye. O sırada ikimiz de sanki bir yarışa girip de bir türlü finish çizgisine ulaşamamışız gibi bir hâl içindeydik.

Ben: “Ya Ahmet, şu an hayat hızla geçiyor değil mi? Ne zaman böyle oldu? Ne zaman o kadar hızlı koştuk?”

Ahmet: “Ya zaten ben de 5 dakikada bir sosyal medya kontrol ediyorum. Durduğumda, ‘Dünyanın hızı nedir?’ diye düşünüp, sonra birden fark ediyorum 3 saat geçmiş.”

Ben: “Yani 3 saatte bir, ‘Dünyanın hızı nedir?’ sorusunu sorduk ama hala cevabı bulamadık.”

Ahmet: “Hızlıca geçiyor ama bir türlü bitmiyor, değil mi?”

O an, ikimizin de gözlerinde aynı ışık yanmaya başladı. Hızlı bir yaşamın içinde, gerçekten zamanın nasıl geçtiğini bazen bilemiyoruz. Sabah evden çıkıp akşam geri geldiğimizde, günün nasıl geçtiğini hatırlayamayabiliyoruz. Ama o hızda yaşarken, bir şeyleri kaçırıyor muyuz? İnsan gerçekten hızlı yaşadığı zaman, yaşadığını fark ediyor mu? Yoksa her şeyin arasında kaybolup gidiyor mu?

Sosyal Medyanın Hızına Kapılmak

Bir de sosyal medya var tabii. Dünyanın hızını hissettiren bir diğer can alıcı faktör. Her sabah, “bugün ne oldu?” sorusunu sormadan önce, Instagram’a göz atıyorum. 10 saniye sonra, bir arkadaşımın yeni iş pozisyonu, eski okul arkadaşımın nişanı, bir başka arkadaşımın tatil fotoğrafları… Hızla inşa ettiğimiz bir dünya, hızla akıyor ve her şey o kadar anlık ki, “Dünyanın hızı nedir?” sorusunun cevabını bir şekilde kaçırıyorum.

Bir zamanlar, bir hafta boyunca tatil yapmak, bir yere gitmek demekti. Şimdi? Bir tatilin tamamı, sosyal medyada birkaç saniyelik bir video olabilir. Hızlıca izleriz, hızlıca kaydırırız, sonra “Bugün ne yaptık?” diye bakarız. Kısacası, hızın en önemli taraflarından biri, bazen o hızda kayboluyor olmamız.

Bir Yavaşlama Harekâtı: Hızla Nereye?

Şimdi birazcık yavaşlamaya karar veriyorum. Gerçekten, belki de “Dünyanın hızı nedir?” sorusunun cevabını bulmak için hızla devam etmek yerine, durmak ve bir şeylere dikkatlice bakmak gerekiyor. Hızlı bir yaşamda, insan bazen kendini fark etmiyor. En basitinden, sabah kahve almak için markete giderken, içinde bulunduğum ortamı gerçekten gözlemlemek istiyorum. Marketin önündeki ekmek fırınını, insanların sabah erkenden koşturdukları halini, her şeyin bir döngü gibi olduğunu fark etmek… İşte bu an, hızla geçmemeli. Bunu yazarken bile, bir an durmak ve ne kadar hızla yazdığımı fark ediyorum.

Sonuçta, dünyanın hızı nedir? Bilmiyorum. Ama bir şey biliyorum: Hızlı giderken, bazen durmak gerek. Çünkü durduğunda, sadece hızla gitmenin bir anlamı olmadığını, aslında yavaşladıkça ne kadar çok şey fark ettiğini anlayabiliyoruz.

Sonuç Olarak

Belki de dünya hızla dönüyor, biz de ona yetişmeye çalışıyoruz. Ama hızla giden her şey, bir noktada durmaya ihtiyaç duyar. O yüzden hızla koşturduğumuzda bile, bazen durup kendimize şöyle bir soralım: “Dünyanın hızı nedir?” Hızlı gitmek bir şey, ama hızla geçip gitmek ayrı bir mesele…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
elexbet güncelsplash